Birazcık ara verdiğimiz radyo sohbetlerimize kaldığımız yerden devam edelim.
Ramazan ayı, bayram, pandemi derken hayatın bambaşka bir akışını hep birlikte temaşa ediyoruz. Daha önce hiç tecrübe etmediğimiz ve her gün yeni yeni terimler, olaylar karşısında hayata tutunuşumuz.
Hayat farklı şeyler getirmiş olsa da imtihan aynı imtihan. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de dedi ki: Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! (bakara 155) İşte bu imtihan dünyasında yaşadığımız her şey bir imtihan.
İnsanın yolculuğu beş aşamada olur derler. Önce ruhlar aleminde sonra anne karnına doğuş. Üçüncü aşamada dünya hayatındaki misafirlik. Sonra bir başka bekleme yeri olan kabir hayatı. Nihayet kıyametin kopmasıyla ebedi kalınacak ahiret yurdu. Bu beş yer insanın yolculuk serüveni. Bu akışın son durağı…
İnsan ölmek için dünyaya gelir demiş bir düşünür. Ölmek için önce dünyaya gelmeli. Öleceğimizi ve neticede kabirlere konulacağımızı bile bile yaşarız. Necip Fazıl derki;
Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber…
Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber?…
Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun !
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun!
Allah c.c her defasında hatırlattı, her canlı ölecek dedi, ölüme hazır olun dedi, kıyameti ve sonrasını uzun uzun haber verdi ve anlattı. Bizim bu yolculuğumuzun en önemli ve en uzun anlarını bize hep hatırlattı.
Madem gerçek bu ve hepimiz bu yolun yolcusuyuz. O zaman menzili belli olan kişi, o yolculuğa hazır etmeli kendini. Her gün etrafımızda bizleri bir bir terk eden sevdiklerimiz, tanıdıklarımızın arkasından uzun uzun üzülmek yerine, sevdiklerimizle güzel bir yerde buluşabilmek için hazır olmalıyız o gerçeğe…
İlk Yorumu Siz Yapın