Yazılı, görsel ve sosyal medya derken bilgi akışı ve haberlerin yayılması olabildiğince hızlandı. Neredeyse dünyanın öteki ucunda olan bir olay, dünyanın öteki ucuna saniyeler içinde ulaşıyor. Olumlu yada olumsuz ne duyulsa hemen herkese sosyal medya aracılığı ile hızlı bir şekilde ulaşıyor. İşin garip tarafı bu haber akışı bilen bilmeyen herkes tarafından sanki o merkeze hizmet edermişcesine hem de ücretsiz dağıtımını yapıyorlar. Okuyan kardeşimizde haberi sanki doğruymuş gibi araştırmaya zahmet etmeden tek tıkla dağıtıyor. Olumlu durumlarda veya menfaat içeren bir haberi hızlıca yaymak için olumlu gibi görünen bu işler çoğunlukla iftira, karalama, yalan yayma, zarar verme, bir grup yada bir merkezi linç etmek için kullanıyor.
Böylesi büyük bir problemin zararları ve yaktığı canlar konusunu uzun uzun anlatabiliriz. Yaptığı domino etkisiyle büyük zulümler doğurduğu herkes tarafından kabul görüyor. Bu büyük zulümden hemen hemen herkes mutlaka ucundan bile olsa etkinlenmiş ve zarar görmüştür.
Müslüman olarak bu konuda neler yapabiliriz?
Bu konuda ahlaki duruşumuz ne olmalı?
Sizlere bu konuda Allah’ımızın tembihini hatırlatmak isterim. Buyurur ki;
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ جَٓاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَأٍ فَتَبَيَّنُٓوا اَنْ تُص۪يبُوا قَوْماً بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلٰى مَا فَعَلْتُمْ نَادِم۪ينَ
Hucurat suresi 6. ayet: Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın.
Yoldan çıkmış birisi diye tarif edilen kişi Kur’anın ifadesiyle fasık kişi. Günahkar, günah işlemekten geri durmayan, doğru yoldan çıkmış diye tarif edilir. Ayet bizlere böylesi bir kişinin haberinden bahseder ki bu kişinin böyle bir haberi niçin yaymak için çıkardığı da ortadadır.
Bizler bilerek yada bilmeyerek bir gruba yada bazı insanlara böylesi bir hareketle büyük zarar verebiliriz. Bunun ağır bir vebal, büyük bir günah, kul hakkına tecavüz olduğunu asla unutmayalım. Elimizde telefon ya da bilgisayar, gördüğümüz her habere inanmayalım. Gördüğümüz okuduğumuz her şeyi paylaşmayalım.
Yalan haberi paylaşmak şöyle dursun gördüğümüz her şeyi paylaşmak doğru bir haber bile olsa müslümanca bir hareket değildir. Peygamberimiz, kişinin duyduğu her şeyi aktarması ona yalan olarak yeter buyurmaktadır. Okuduğumuz bir haber doğru olsa bile belki de müslüman bir kardeşimizin ayıbını ortaya dökmek olacağı için yine de büyük zulüm olur.
Bizler böyle bir konuda;
Öncelikle okuduğumuz ve duyduğumuz bir haberin doğruluğunu mutlaka teyit edelim.
Doğru bir haber olsa bile biz bu haberi yaydığımızda birilerine faydamı zarar mı sağlayacak bunu düşünelim.
Biz bu haberi paylaştığımızda bir kardeşimizin hakkına tecavüz olacak mı diye titiz olalım.
Hepsinden öteye bu haberin yayılması kimlere hizmet ediyor bir bakalım.
Bütün bu sebeplerden sonra belki de yukarda yazdığımız hadisteki öğreti gibi, duyduklarımızı araştıralım, doğru olduğuna emin olduğumuz bir haber bile olsa işlerin sonucunu bekleyelim.
İncitmeyelim, incinmeyelim.
İlk Yorumu Siz Yapın